1 Eylül 2021 Çarşamba

Genetik mühendisliği

Genetik mühendisliği, proteinleri daha önce hiç yenmemiş organizmalardan yiyeceğe taşır. Bu proteinlerin bazıları gıda alerjenleri olabilir çünkü bilinen hemen hemen tüm gıda alerjenleri proteinlerdir. Son araştırmalar, genetik mühendisliğinin önceden güvenli gıdaları alerjik hale getirdiğine dair endişeleri desteklemektedir. Nebraska Üniversitesi'nden bilim adamları tarafından yapılan bir araştırma, Brezilya fıstığı proteinleri içeren genetiği değiştirilmiş soya fasulyelerinin Brezilya fıstığı alerjisi olan kişilerde reaksiyonlara neden olduğunu buldu. Bilim adamları, belirli bir proteinin insanlarda tüketildiğinde gıda alerjeni olup olmayacağını tahmin etme konusunda sınırlı yeteneğe sahiptir. Bir proteinin alerjen olup olmadığını anlamanın tek kesin yolu deneyimdir. Bu nedenle özellikle gıda dışı kaynaklardan protein ithal etmek alerjik bir kumardır. Antibiyotik direnci Genetik mühendisliği genellikle genleri antibiyotik direnci için seçilebilir belirteçler olarak kullanır. Mühendislik sürecinin ilk aşamalarında bu belirteçler, yabancı genleri alan hücrelerin seçilmesine yardımcı olur. Başka kullanımların olmamasına rağmen, genler bitki dokularında ifade edilmeye devam eder. Genetiği değiştirilmiş bitki gıdalarının çoğu, tam işlevli antibiyotik direnç genleri taşır. Gıdalarda antibiyotik direnç genlerinin bulunmasının iki zararlı etkisi olabilir. İlk olarak, bu yiyecekleri yemek, yemeklerle birlikte alındığında antibiyotiklerin hastalıklarla savaşma etkinliğini azaltabilir. Antibiyotik direnç genleri, antibiyotikleri parçalayabilen enzimler üretir. Antibiyotik direnç genine sahip çiğ domatesler antibiyotikle aynı anda yenirse, midedeki antibiyotiği potansiyel olarak yok edebilir. İkincisi, direnç genleri, insan veya hayvan patojenlerine geçerek onları antibiyotiklere dirençli hale getirebilir. Bulaşma meydana gelirse, antibiyotiğe dirençli hastalık organizmaları için zaten ciddi bir sağlık sorununu şiddetlendirebilir. Genetik materyalin bitkilerden bakterilere doğrudan aktarılması pek olası olmasa da, bunların ortaya çıkma olasılığı, antibiyotik direncinin ciddiyeti ışığında dikkatli bir çalışma gerektirir. Ek olarak, modifiye edilmiş gıdalarda antibiyotik direnç genlerinin her yerde bulunması, genetiği değiştirilmiş mahsullerin sayısı arttıkça, antibiyotik direncinin etkilerinin tüm gıdalarda kümülatif olarak analiz edilmesi gerektiğini göstermektedir.

https://kayserikobialemi.com/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder